Mülakatta Dikkat Edilecek (Yapılacak / Yapılmayacak) Hususlar

İşe alım süreçlerinden en önemlisi şüphesiz mülakatlar. Bu makalemizde sizlere mülakat esnasında yapmanız ve yapmamanız gereken konular hakkında tavsiyelerde bulunacağız.

Bir çok rakip arasından sıyrılıp, mülakata çağrılanlardan oldunuz. Haydi hayırlısı. İlk tavsiyemiz mülakatta kendiniz olun. Sizi işe alacak, kılığına bürünme ihtiyacı hissettiğiniz kişiyi değil.
Adayların sadece %47’si başvurdukları pozisyon için yeterli bilgi ve tecrübe sahibi olmadıkları için işe alınmıyor. Demek ki beklenen deneyim ve yetkinliklerle, sizinkiler arasında fazla uçurum yoksa işe alınma şansınız oldukça yüksek.
Günümüzde mülakatların %60’ı online videolu görüşme araçlarıyla yapılmaktadır. Her ne kadar ülkemizde nadiren tercih edilse de eğer sizden bu şekilde bir mülakat talebi istenirse yadırgamayın diye söylüyorum. Belki de önümüzdeki yıllarda akıllı saatler üzerinden bile mülakat yapacağız (Hımmm güzel bir proje olurdu 🙂 ). Hatta arttıralım, hologram teknolojisinin ilerlemesi ve yaygınlaşması ile birlikte, holo-mülakat da yapılacağına inanıyorum.

NOT: Yazıda verilen istatistikler, Dünya genelidir.

Mülakatta Dikkat Edilecek (Yapılacak / Yapılmayacak) Hususlar

Mülakatta Dikkat Edilecek (Yapılacak / Yapılmayacak) Hususlar

Mülakatta Dikkat Edilmesi Gerekenler

– Mülakattan önce mutlaka firmayı ve görüşeceğiniz kişiyi araştırın

Eğer sizinle mülakat yapacak kişi gerçek bir İnsan Kaynakları Uzmanı veya Yönetici ise emin olun sizi araştırmıştır. Ayrıca başvuru yaptığınıza göre çalışmak istediğiniz bir şirket ve pozisyon ile ilgili hiç mi merak ettiğiniz şeyler olmayacak?

Size telefonla randevu verilirken görüşmeyi kiminle yapacağınızı sorun. İsim, Soyisim ve şirketteki görevini öğrenmeye çalışın. Sonrası malum, Google 🙂 gerek LinkedIn profili, gerekse sosyal medya hesaplarına ulaşın ve inceleyin. Hakkında yazılmış yazılar varsa dikkatlice okuyun. Fotoğrafına çok dikkatli bakın. Bakın ki onu ilk gördüğünüzde “Merhaba XXX Bey/Hanım, Bey YYY” diyebilesiniz. Bu sizin 1-0 başlamanızı sağlayacaktır.

Bunun yanında mülakatın başında size “Daha önce ismimizi duymuş muydunuz? Şirketimiz hakkında ne düşünüyorsunuz? Tam olarak ne iş yaptığımızı biliyor musunuz?” gibi soruların sorulması da muhtemeldir.

– Kılık kıyafetinize özen gösterin

Adayların %55’inin kılık kıyafet özensizliğinden dolayı RED yediklerini biliyor musunuz? Bu demek değil ki manken gibi giyinin, süslenin. Sadece iş görüşmesine önem verdiğinizi gösterecek şekilde giyinmeniz yeterli. Özellikle kadın adaylar şu önerileri de unutmamalı. Dikkat dağıtıcı kıyafetlerden kaçının. Yırtmaçlı, dekolteli, fazla renkli ve desenli kıyafetler tercih edilmemelidir. Günlük kullanmadığınız takıları da takmayınız.

Mülakatı yapan insan kaynağı yetkilisi aynı şekilde abartılı giyinmiş olabilir. Dikkatinizin dağılmasına izin vermeyin.

– Görüşme saatinden 15 dk. önce orada olun

Özellikle İstanbul gibi ciddi trafik ve ulaşım sorunu olan bir şehirde iseniz, gecikme riskini en aza indirmeniz gerekmektedir. Erken kalkıp, dinç olmalısınız. Tüm trafik olumsuzluklarını hesap etmelisiniz. Aslında bir gece öncesinden hangi ulaşım araçlarıyla şirkete gideceğinizi mutlaka araştırıp, kararlaştırın. Şirket normal bir binada ise 15 dk. önce, Büyük bir plazada ise 20-25 dk. önce dış kapıdan içeriye girin. Öyle binalar var ki, görüşme odasına gidene kadar zaten 15 dk. geçiyor.

– El sıkışırken mutlaka gözlerinin içine bakın

Mülakatın tüm sürecinde göz kontağından kaçınan adayların %37’si işe alınmamaktadır. Zayıf el sıkışma nedeniyle olumsuzluk oluşma oranı ise %26’dır. Demek oluyor ki, el sıkışmak ve o andan başlayarak mülakattan ayrılıncaya kadar da göz teması oldukça önemli. İlk 90 saniyede oluşturacağınız izlenim, işe alımlarda %33 oranında etkilidir.

– Sorulara ne kısa ne de çok uzun cevaplar vermeyin

Size sorulacak sorulara kısacık, kestirip atar gibi cevaplar vermeyin. Çok uzun ve sıkıcı cevaplar hiç vermeyin. Mümkün olduğu kadarıyla net ve yeterli cevaplar veriniz. Kendinizi ifade edebilmek için sınırlı süreniz olduğunu unutmayın. Ama aceleci de olmayın. Normalde bir mülakatın ortalama süresi 20-25 dk. dır. Bilişim sektörünün bir çok pozisyonu için ise bu süre 1 saate kadar çıkabilir. Ama siz kendinizi 20 dk. olarak ayarlayın. Çünkü süreyi kısaltmak ya da uzatmak mülakatı yapan kişinin insiyatifindedir.

– İsteksiz ve umutsuz görünmeyin

Sizi kimse oraya zorla getirtmedi. Sizi çağırdıklarına göre size kendinizi ifade etmek için en azından bir fırsat sunuldu. O zaman isteksiz ve umutsuz olmamalısınız. Kendinize biraz da olsa güvenin. Özgüveniniz olsun ama tavan da yapmasın. Kim isteksiz birini işe alır ki? Siz alır mısınız?

– Eski iş yerinizi ya da yöneticilerinizi asla kötülemeyin

Daha önce çalıştığınız yerde bir çok haksızlıklara maruz kalmış olabilirsiniz. Değerinizi bilmemiş de olabilirler. Her şey mümkün. Ama asla eski iş yerinizi veya yöneticilerinizi kötülemeyin. “Bugün onları kötüleyen, yarın bizi de kötüler” diye düşünürler.

– Her soruya cevap vermek zorunda değilsiniz

Bazen bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde gerçekten saçma ya da hoşnut olmayacağınız sorular sorulabilinir. Her soruya cevap vermek zorunda değilsiniz. “Buna cevap vermek istemiyorum” da diyebilirsiniz, “bunun işe alımla ilgili olduğunu düşünmüyorum” da diyebilirsiniz. Yalan söylemekten veya amiyane tabirle yalakalık yapmaktan daha iyidir.
Sorular konusunda ikinci dikkat etmeniz gereken konu ise size daha önce sorulmuş sorunun farklı versiyonları tekrar sorulabilir. Bu da tutarlılığın ölçümü için olabilir. Yalan veya abartı içinde değilseniz ki sakın olmayın, sorun teşkil etmeyecektir.

Alışık olmadığınız ya da hiç beklemediğiniz sorular karşısında şaşkınlığınızı gizlemeli, ani tepkilerden de kaçınmalısınız.

– Beden dilini kullanın. Güler yüz ve mimikler önemlidir

Adayların %33’i kötü duruş, %38’i de gülümsemedikleri için olumsuz değerlendirlmektedir. Bununla beraber adayların %21’i ise saçıyla, bıyığı – sakalıyla veya yüzüyle fazla oynadığı için olumsuz değerlendiriliyor. Robot gibi durun demiyoruz elbet ki o daha itici olur. Beden dili konusunda sayfalar dolusu kitap okumanıza da gerek yok. Rahat olun ve kendiniz olun. Somurtmayın. Hiç kimse somurtkan birisi ile aynı iş  yerinde çalışmak istemez. Gülümsemeniz, mimikleriniz ve el hareketleriniz de orantılı seviyede olmalıdır.
Bu hususta dikkat dağıtıcı bir durumu da belirtelim. Size içecek olarak bir şey teklif ederlerse sadece gerekli ise su isteyin. Çay veya kola tarzı şeyler hem sizin hem de karşı tarafın dikkatini dağıtabilir.

– Kendinizi, beklentilerinizi ve hedeflerinizi net bir şekilde ifade edin

Mülakatta kendini ifade edemediği ya da gramer veya dil bilgisi kullanımına özen göstermediği için elenenlerin oranı %33’dür. Burada bir şeyi şahsi görüşüm olarak bildirmek isterim. Lütfen “Plaza Dili” diye bilinen o saçma ağızla konuşmayın, karşınızdakinin de bu şekilde konuşmasına müsade etmeyin. Mülakat ya Türkçe yapılır ya da İngilizce. Arada geçişler olabilir ama bir cümle tek dil ile kurulur. Bazı zorunlu teknik tabirler istisna olmak kaidesiyle.

– Görüşmeden ayrılırken mutlaka el sıkışıp, gözlerinin içine bakın

Görüşme sonlanırken mutlaka bir sonuç almaya bakın. Bu işe alımınızın sonucu değil. O ilk görüşmede zayıf bir ihtimal. Sonuç almaktan kastım mesela “biz size döneceğiz” bir sonuç değildir ki çoğu yalandır. Büyük ihtimalle dönmeyecekler. Size döneriz dediyse “ne zaman?” diye sorabilirsiniz. İkinci görüşme muhabbeti açıldıysa yine “ne zaman ve kiminle?” bilgisini öğrenin. Sonuçtan kastım bu tip şeyler. Görüşmeden sonra “şunu da sorsaydım veya eee şimdi ne olacak…” gibi şeyler geçiyorsa aklınızdan o zaman mülakat sizin adınıza başarısız olmasa da eksik geçmiş demektir.

Bu sonuçlardan sonra teşekkür edilip, el sıkışırken ilk başta olduğu gibi göz teması ve içten bir el sıkışma ile ayrılabilirsiniz.

Mülakatta Yapılmaması Gerekenler

– HEYECANLANMA

İlk mülakatınız olabilir ya da çok büyük bir şirket olabilir. Olsun… Ne olmuş? Karşınızda sizin gibi bir insan var. Heyecanınızı bastırmalısınız. Unutmayın, heyecan yaparsanız, hata yaparsınız.

– YALAN SÖYLEME

Bu konuda fazla söze gerek duymuyorum. “Yalancının mumu, yatsıya kadar yanar.”

– CEP TELEFONUNU SESSİZE AL

Zahmet olmazsa.

– GÖZLERİNİ KAÇIRMA

Tüm mülakat boyunca göz temasına özen gösterin. Sözler yalan söyler ama gözler söylemez.

– SİNİRLENME

Bilerek veya bilmeyerek sizi sinirlendirecek sorular, söylemler hatta davranışlar olabilir. Sakinliğinizi ve soğuk kanlığınızı korumalısınız. Sinirlenirseniz, siz kaybedersiniz.

– UKALALIK YAPMA, SÖZ KESME

her ne kadar karşınızdaki hak etse de, sakın… Sakın ukalalık yapmayın. Mülakat yetkilisinin sözünü kesmemeye özen gösterin. Çok bilmişlik yapmaktan da kaçının. Özellikle karşınızdaki kişinin kim olduğu hakkında yeterli bilginiz yoksa.

– SORU SORMAMAZLIK YAPMA

Size soru sormaya hakları olduğu kadar, sizin de şirket ve pozisyonla ilgili sorular sormaya hakkınız olduğunu unutmayın. Ancak bu soruları ya ilgili konu açıldığında ya da sona bırakın. Sizin o şirkette veya pozisyonda çalışmak isteyip, istemediğinizin kararını vermekte ve de günün sonunda ücret beklentinizi etkileyebileceği için önemlidir.
Soru sormaktan çekinmeyin.

– DİKKATİNİ DAĞITMA

Mülakat esnasında dikkatinizi dağıtacak her şeyden kaçının. Odaya ilk girdiğinizde eğer alternatifiniz varsa dikkatinizi en az dağılma ihtimali olan koltuğa oturun. Bilerek veya bilmeyerek dikkatinizi dağıtacak durumlar gelişebilir. Duruşunuzu ve konsantrasyonunuzu bozmayın.

– NOT ALIYORLARSA SAKIN BAKMAYA ÇALIŞMA

Bir çok İK’cı mülakat esnasında bazı notlar alır. Genelde CV’nizin üstüne alınır bu notlar. Alır ki daha sonra değerlendirme yaparken ve ya üst yöneticisine sizden bahsederken mülakatta konuşulanları tam olarak hatırlaya bilsin. Siz her gün mülakata girmiyorsunuz ama belki de o kişi her gün onlarca kişi ile mülakat yapıyor.
Sakın “acaba ne yazdı?” diye merak edip, gözünüz o nota kaymasın. Hiç hoş değil. Onun yerine “acaba ne yazdırdım? İyi bir şey yazdırmış olmalıyım.” diye düşünün. İyi şeyler yazdırmaya odaklanın.

– MAAŞ VE YAN HAKLARI EN SON KONUŞ

Bazı mülakatlarda ücret beklentiniz bile sorulmaya bilir. Bu durum her zaman mülakatın başarısız geçtiği anlamına gelmez. Bazı firmalar daha sonra size teklifini sunar. Kabul ederseniz işe başlarsınız. Ülkemizde bu durum nadir görülür. Yine nadir görülen bir durum ise, şirketlerin bazıları daha iş ilanında ne kadar ücret vereceğini belirtir. Dolayısıyla daha mülakata  girmeden bu hususu herkes bilir.

Gelelim ülkemiz gerçeklerine. Bizde ücret konuşmaları bazen kurban pazarlığı tarzında bile geçebiliyor. Gülmeyin, çok şahit oldum. Maalesef bir çok firma ne kadar ucuza başlatırım derdinde. Bir çok aday da bunun farkında olduğu için abartılı rakamlar istemekte. İkisi de doğru değil.  En klasik soru kuşkusuz “ücret beklentiniz nedir?” sorusudur. Buna cevap verme bilmek, için yukarıda da söylediğimiz gibi sizden beklentilerini ve yapabileceklerinizi net olması gerekir. Bu klasik soruya genelde verilen klasik cevapların başında da “sizin zaten bu pozisyon için öngördüğünüz bir ücret vardır” olur. Elbette var. Ama sizin gerek tecrübe ve bilginiz, gerekse mülakatta ki performansınız firma gözünde değerinizi etkilemiş olabilir.

Soru soruldu, peki nasıl cevap vermelisiniz? Bu kısım oldukça göreceli. Çünkü şirkete, pozisyona, size ve mülakatın seyrine göre değişkenlik arz eder. Genel olarak tavsiyemiz önce yan hakları öğrenmeniz ve bu duruma göre illa gerekiyorsa bir aralık belirtmeniz. Bazı adaylar “siz teklifinizi sunun, ben ona göre değerlendireyim” de diyebilir. Söylediğimiz gibi göreceli ve değişken bir durum. Ama sizi tatmin etmeyecek ve daha iyi teklifler alma ihtimalinizin kuvvetli olduğu bir ücreti de kabul etmeyin. Az ücret, güçlü title veya az ücret ama şirket bilinirliği sayesinde güçlü Cv gibi durumlarda da karar sizin tabi. Emek sömürüsünün adı her zaman değiştirilir.

SONUÇ OLARAK, unutmayın ki “iş aramak da bir iştir”. O zaman iş arama işinize özen gösterin. Kendiniz olun ve kendinizi doğru ifade edin. Her iş veya şirket size göre olmayabilir. İçinize sinmediyse ne kendi zamanınızı ne de karşı tarafın zamanını ve beklentilerini boşa çıkartın. Mülakat öncesinde sormanız gereken soruların ve size sorulacak muhtemel soruların listesini yapın. Gerekirse aileden birisi ile veya arkadaşınızla mülakat demoları yapın. Sadece o pozisyon için değil, muhtemelen mülakata gideceğiniz şirketin tüm pozisyonları (ileride oluşabilecekler de dahil) için tek atımlık kurşununuz olacaktır bu mülakat. Ciddiye alın.

Hepinize başarılı mülakatlar ve kariyer dileriz.

Bazen ağzınızla kuş da tutsanız olmayabilir

Bazen ağzınızla kuş da tutsanız olmayabilir

Savaş Doğan